Reklam kod içeriği yüklenmemiş.
Mevlüt Bayraktar
Köşe Yazarı
Mevlüt Bayraktar
 

Sivereklilerin Sağlıkla İmtihanı!

Yıllardır hep bir nakarat şeklinde duyuyor ve okuyoruz ‘Siverek sevdası, Siverek aşkı’ diye Ama nedense iş işten geçtiğinde, çıkarlar ortadan kalktığında en çok bu sözü tekrarlayanlar, ortadan kayboluyor ve bu sahipsiz memleket tekrardan kaderine terk ediliyor… Olan gariban Siverek halkına oluyor… Olan benim köylüme, tek rızık kapısının Siverek’te olduğu esnafa oluyor, olan kanser olabilirsin ama ultrasonunu bir yıl sonra çekeceğiz denen Berfin, Ayşe ve daha nice kardeşlerimize oluyor… Niye bunu ortaya attın diye soru soracak olan okuyucularımız olacak. Aslında uzun zamandır hep Siverek gündemi ile ilgili yazıp, çizip sonrada bir delete tuşuyla sildiğim onlarca köşe yazısı oluyor ve bir gazeteci olarak gündemi değerlendirmekten, eleştirmekten açıkçası çekiniyor hale geldik… Çünkü Bir konuyu gündeme getirdiğimizde, eleştirdiğimizde onlarca kişi arıyor, yapma etme diyor ve bunu söyleyenler de maalesef kıramayacağımız dostlar ve arkadaşlar oluyor… Yazıp çizip yayınladıktan sonra yazıyı kaldıracağımıza ya da dostlarımızı kıracağımıza açıkçası sessizliği tercih ediyoruz… Doğru mu? Hayır, doğru değil ama Siverek konjektörü bunu gerektiriyor galiba… Umarım bundan sonra, özelikle vatandaşların mağdur olduğu konularda biz gazeteciler konuların üzerine özgürce gidebilir, halkın yararına olan tüm gelişmeleri yazıp çizebiliriz. Şimdi gelelim asıl konumuza… Bildiğiniz gibi ilçemizde 1997 yılında kurulan 200 yataklı Devlet Hastanemiz var. Var diyoruz ama yok ile var arasında bir çizgide gidip geliyor… Doktor yetersizliği mi desek, ünite yetersizliğimi desek, 50 derece sıcaklıkta soğutma sisteminin olmaması mı desek, hayati ölçüde önemli cihazların eksikliğini mi desek ve kanser teşhisi olabilecek vatandaşlara bir yıl sonrasına ultrason randevusu verilmesini mi desek… Hangisini yazıp eleştireceğimizi açıkçası bilemiyorum ama her biri, Siverek halkına yapılmış bir zulüm, bir haksızlıktır… Değerli dostalar, yazıyı yazmamdaki amaç aslında tüm bu sorunları değil de, bir yıl sonrasına verilen randevuları yazmak ve siz değerli okuyucuların takdirine bırakmaktır. Sosyal medya ve haberlerden gördüğümüz üzere, bir yıl sonrasına vatandaşlarımıza verilen meme ultrasonu randevuları… Bakın meme ultrasonu diyoruz, yani Meme kanserinin erken teşhisinde büyük bir öneme sahip olan bu uygulama ile memenin içyapısı derinlemesine incelenen ultrasondur bu. Bu kadınlar, bir yıl bu ağrıları çekecek sonra ultrasonunu çekecek ve ona göre teşhis konacak! Bu insan aklıyla dalga geçmek, insan sağlığını önemsememekten başka nedir sizce?  Nasıl kanser şüphesi bulunan bir kişiye bir yıl sonrasına randevu verilir? Sağlık Bakanlığı paylaşımlarda, duyurularda bas bas erken teşhis için başvurun diyorken, hangi akıl ve mantıkla Siverek Devlet Hastanesinde vatandaşlara bir yıl sonrasına ultrason randevusu verilir? Demek insan değerinin olmadığı bir yerde veriliyormuş! Ölüm sessizliği nereye kadar Değerli dostlar hani bir söz vardır, bir dokun bin ah işit diye bir atasözümüz var… Bizde aynen bu duruma düştük… Bir yıl sonrasına verilen randevuyu haber yaparak paylaştıktan sonra, onlarca kişi bizi arayarak bu gibi randevuların kendilerine verildiğini ve vücutlarında yaralar çıkmasına rağmen, aylarca beklemek zorunda kaldıklarını söylediler. Elimizden maalesef bir şey gelmiyor, yazıp çizmekten başka… İnanın bu satırları yazdığım da dahi, bakalım kaç dost, arkadaş beni arayacak niye bunu yazdın diyecek endişesi var bende ve bende ona göre satırlarımı ve sözlerimi dikkatlice ayıklıyor ve ona göre yazıyorum… Doktor: Kanser olabilirsin ama ben bakmıyorum diyerek hastayı odasından kovdu. Dün bir kadın bana ulaştı, ismini buradan vermek istemiyorum… Bu ablamız da bir buçuk yıl öncesinden aldığı meme ultrasonu için tam bir buçuk yıl bekledikten sonra, 2 ay önce çok şükür çektirmiş, çektirmiş çektirmesine ama Siverek’te genel cerrahi doktoru olmadığından, bu filmi göstereceği doktor bulamamış… Bu zaman zarfında kadının vücudunda yaralar çoğalmış, acılar dayanılamaz hale gelmiş… Ultrasonu çektikten 2 ay sonra, ilçeye genel cerrahi doktoru geldiğini duyan bu ablamız, heyecanla randevusunu almış, herkes gibi sırasını beklemiş… Beklemiş beklemesine ama 17 aydır, korku ve heyecanla merak ettiği cevabı doktordan alamamış… Üstüne üstlük doktor beyden azar ve hakaret işitmiş… Kadının iddia ettiğine göre, doktor bey (ismi bizde saklı kalsın) kadının 2 ay öncesinde çektiği ultrasona bakmak istememiş, üstüne üstlük kadına ‘kanser olabilirsiniz ama ben bakmıyorum’ diyerek, kadını odadan kovmuş… Tabi kadın bunları bana telefonda anlatırken, hüngür hüngür ağlıyordu, ‘ Doktor bana hakaret ettikten sonra, git nerde şikâyet edersen et dedi, başhekime gittim beni görüştürmediler, hasta hakları birimine gittim, bana sorumlu kişi yerinde yok dediler. Şimdi biz derdimizi kime anlatalım, illa yüksek yerlerde bir tanıdığımız, bir akrabamız mı olması gerekiyor ama yok işte, yok, kimsem yok” diyerek ağladı… Bende bu ablama bu konunun üzerinde duracağıma söz verdim. Siverek Devlet Hastanesi başhekimi Sayın Hüseyin Beyi aradım, durumu anlattım, tabi böyle bir şeyin yaşanmasından o da rahatsız olduğunu ve kendisine herhangi bir şikâyet gelmediğini belirtti. Hüseyin Bey, kadını yanına davet ederek bizzat ilgileneceğini söyledi. Değerli dostlar, gönül isterdi ki bu sorunları yazmayalım, bu gibi sorunlar artık birçok yerde yıllar önce tarihe gömülmüş ama biz Siverek’te halen yıllardır aynı sorun, aynı şikâyetlerle dönme dolap gibi yaşayıp duruyoruz… Umarız özelikle siyasetçilerimiz ve Siverek’li büyüklerimiz bu sorunların üzerinde durur ve biz gazeteciler de ilçemizde başarılı, sağlık alanında çalışmaları haberleştirir, köşe yazılarımıza taşırız… Kalın selametle…
Ekleme Tarihi: 08 Eylül 2023 - Cuma

Sivereklilerin Sağlıkla İmtihanı!

Yıllardır hep bir nakarat şeklinde duyuyor ve okuyoruz

‘Siverek sevdası, Siverek aşkı’ diye

Ama nedense iş işten geçtiğinde, çıkarlar ortadan kalktığında en çok bu sözü tekrarlayanlar, ortadan kayboluyor ve bu sahipsiz memleket tekrardan kaderine terk ediliyor…

Olan gariban Siverek halkına oluyor…

Olan benim köylüme, tek rızık kapısının Siverek’te olduğu esnafa oluyor, olan kanser olabilirsin ama ultrasonunu bir yıl sonra çekeceğiz denen Berfin, Ayşe ve daha nice kardeşlerimize oluyor…

Niye bunu ortaya attın diye soru soracak olan okuyucularımız olacak. Aslında uzun zamandır hep Siverek gündemi ile ilgili yazıp, çizip sonrada bir delete tuşuyla sildiğim onlarca köşe yazısı oluyor ve bir gazeteci olarak gündemi değerlendirmekten, eleştirmekten açıkçası çekiniyor hale geldik…

Çünkü

Bir konuyu gündeme getirdiğimizde, eleştirdiğimizde onlarca kişi arıyor, yapma etme diyor ve bunu söyleyenler de maalesef kıramayacağımız dostlar ve arkadaşlar oluyor…

Yazıp çizip yayınladıktan sonra yazıyı kaldıracağımıza ya da dostlarımızı kıracağımıza açıkçası sessizliği tercih ediyoruz…

Doğru mu?

Hayır, doğru değil ama Siverek konjektörü bunu gerektiriyor galiba…

Umarım bundan sonra, özelikle vatandaşların mağdur olduğu konularda biz gazeteciler konuların üzerine özgürce gidebilir, halkın yararına olan tüm gelişmeleri yazıp çizebiliriz.

Şimdi gelelim asıl konumuza…

Bildiğiniz gibi ilçemizde 1997 yılında kurulan 200 yataklı Devlet Hastanemiz var. Var diyoruz ama yok ile var arasında bir çizgide gidip geliyor…

Doktor yetersizliği mi desek, ünite yetersizliğimi desek, 50 derece sıcaklıkta soğutma sisteminin olmaması mı desek, hayati ölçüde önemli cihazların eksikliğini mi desek ve kanser teşhisi olabilecek vatandaşlara bir yıl sonrasına ultrason randevusu verilmesini mi desek…

Hangisini yazıp eleştireceğimizi açıkçası bilemiyorum ama her biri, Siverek halkına yapılmış bir zulüm, bir haksızlıktır…

Değerli dostalar, yazıyı yazmamdaki amaç aslında tüm bu sorunları değil de, bir yıl sonrasına verilen randevuları yazmak ve siz değerli okuyucuların takdirine bırakmaktır.

Sosyal medya ve haberlerden gördüğümüz üzere, bir yıl sonrasına vatandaşlarımıza verilen meme ultrasonu randevuları…

Bakın meme ultrasonu diyoruz, yani Meme kanserinin erken teşhisinde büyük bir öneme sahip olan bu uygulama ile memenin içyapısı derinlemesine incelenen ultrasondur bu.

Bu kadınlar, bir yıl bu ağrıları çekecek sonra ultrasonunu çekecek ve ona göre teşhis konacak!

Bu insan aklıyla dalga geçmek, insan sağlığını önemsememekten başka nedir sizce? 

Nasıl kanser şüphesi bulunan bir kişiye bir yıl sonrasına randevu verilir?

Sağlık Bakanlığı paylaşımlarda, duyurularda bas bas erken teşhis için başvurun diyorken, hangi akıl ve mantıkla Siverek Devlet Hastanesinde vatandaşlara bir yıl sonrasına ultrason randevusu verilir?

Demek insan değerinin olmadığı bir yerde veriliyormuş!

Ölüm sessizliği nereye kadar

Değerli dostlar hani bir söz vardır, bir dokun bin ah işit diye bir atasözümüz var…

Bizde aynen bu duruma düştük…

Bir yıl sonrasına verilen randevuyu haber yaparak paylaştıktan sonra, onlarca kişi bizi arayarak bu gibi randevuların kendilerine verildiğini ve vücutlarında yaralar çıkmasına rağmen, aylarca beklemek zorunda kaldıklarını söylediler.

Elimizden maalesef bir şey gelmiyor, yazıp çizmekten başka…

İnanın bu satırları yazdığım da dahi, bakalım kaç dost, arkadaş beni arayacak niye bunu yazdın diyecek endişesi var bende ve bende ona göre satırlarımı ve sözlerimi dikkatlice ayıklıyor ve ona göre yazıyorum…

Doktor: Kanser olabilirsin ama ben bakmıyorum diyerek hastayı odasından kovdu.

Dün bir kadın bana ulaştı, ismini buradan vermek istemiyorum…

Bu ablamız da bir buçuk yıl öncesinden aldığı meme ultrasonu için tam bir buçuk yıl bekledikten sonra, 2 ay önce çok şükür çektirmiş, çektirmiş çektirmesine ama Siverek’te genel cerrahi doktoru olmadığından, bu filmi göstereceği doktor bulamamış…

Bu zaman zarfında kadının vücudunda yaralar çoğalmış, acılar dayanılamaz hale gelmiş…

Ultrasonu çektikten 2 ay sonra, ilçeye genel cerrahi doktoru geldiğini duyan bu ablamız, heyecanla randevusunu almış, herkes gibi sırasını beklemiş…

Beklemiş beklemesine ama 17 aydır, korku ve heyecanla merak ettiği cevabı doktordan alamamış…

Üstüne üstlük doktor beyden azar ve hakaret işitmiş…

Kadının iddia ettiğine göre, doktor bey (ismi bizde saklı kalsın) kadının 2 ay öncesinde çektiği ultrasona bakmak istememiş, üstüne üstlük kadına ‘kanser olabilirsiniz ama ben bakmıyorum’ diyerek, kadını odadan kovmuş…

Tabi kadın bunları bana telefonda anlatırken, hüngür hüngür ağlıyordu, ‘ Doktor bana hakaret ettikten sonra, git nerde şikâyet edersen et dedi, başhekime gittim beni görüştürmediler, hasta hakları birimine gittim, bana sorumlu kişi yerinde yok dediler. Şimdi biz derdimizi kime anlatalım, illa yüksek yerlerde bir tanıdığımız, bir akrabamız mı olması gerekiyor ama yok işte, yok, kimsem yok” diyerek ağladı…

Bende bu ablama bu konunun üzerinde duracağıma söz verdim.

Siverek Devlet Hastanesi başhekimi Sayın Hüseyin Beyi aradım, durumu anlattım, tabi böyle bir şeyin yaşanmasından o da rahatsız olduğunu ve kendisine herhangi bir şikâyet gelmediğini belirtti. Hüseyin Bey, kadını yanına davet ederek bizzat ilgileneceğini söyledi.

Değerli dostlar, gönül isterdi ki bu sorunları yazmayalım, bu gibi sorunlar artık birçok yerde yıllar önce tarihe gömülmüş ama biz Siverek’te halen yıllardır aynı sorun, aynı şikâyetlerle dönme dolap gibi yaşayıp duruyoruz…

Umarız özelikle siyasetçilerimiz ve Siverek’li büyüklerimiz bu sorunların üzerinde durur ve biz gazeteciler de ilçemizde başarılı, sağlık alanında çalışmaları haberleştirir, köşe yazılarımıza taşırız…

Kalın selametle…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habersiverek.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.