Gerçek Dostlar ve Külleri Savrulanlar
Gerçek Dostlar ve Külleri Savrulanlar
Mevlüt Bayraktar yazdı, ‘ Gerçek Dostlar ve Külleri Savrulanlar’
Gerçek Dostlar ve Külleri Savrulanlar
Dostlar biriktirin.
Ama öyle sıradan, selam veren, çay içen, fotoğraf çekilen dostlardan değil…
Acınızı sizinle omuzlayan,
gözyaşınız akmadan önce gözlerinizdeki yangını fark eden insanlardan söz ediyorum.
Bir gece vakti ansızın aradığınızda “Ne oldu?” demeden “Neredesin?” diyenlerden.
Dünyanın sırtınıza bindiği günlerde elini omzunuza koyup, “Senin yükün benimdir,” diyebilenlerden.
Hayat öyledir ki…
Mutlu anlarınızda herkes gelir,
ama sadece gerçek olanlar karanlık günlerde de sessizce yanınıza oturur.
Kokunuzu bilen değil,
yaranızı bilen insanlardan söz ediyorum.
Sadece başarıda değil,
yenilgide de sizinle yüzü kızaran dostlardan…
Fedakârlık yapmayı bilen,
ama karşılık beklemeyenlerden…
Kalbinizin kırıldığı yerden sizi toplamayı bilenlerden.
Ama bir de…
Hayatınızdan çıkarmanız gerekenler var.
Sahte tebessümlerle yanınıza sokulan,
gözünüzün içine baka baka sizi kandırdığını zanneden ahlaksızları.
Yanınızda başka, arkanızda başka oynayanları.
Yaptığınız iyiliği hesap defterine yazanları,
sizden menfaat kalmadığında elveda mektubunu cebinde hazır bekletenleri.
Ve en acıklısı…
Sizi kullanıp, sonra başka dostluklara sığınanları.
İşleri düştüğünde size dönen,
ama siz bir şey isteyince ortadan buhar olanları.
Her defasında sizin fedakârlığınızla beslenen,
ama siz bir kez “Ben de varım” dediğinizde sırt çevirenleri.
Bir de o gözünüzün içine baka baka yalan söyleyenler var ya…
Onları sadece hayatınızdan çıkarmayın,
küllerini bile savurun.
Çünkü ihanet sadece aldatmakla değil,
güveni yüzünüze baka baka kırmakla da olur.
Ve unutmayın:
Bazı insanlar sizin suskunluğunuzu saflık zanneder…
Oysa siz, sadece onların seviyesine inmemeyi seçmişsinizdir.
İnsanı aptal yerine koyanların en büyük yanılgısı,
her şeyin farkında olduğunuzu bilememeleridir.
Siz her şeyin farkındasınız.
Ama nezaketiniz ağır basıyor,
çünkü siz kendinizle barışık, onurlu insanlarsınız.
Fakat zaman gelir…
Susmak da biter.
İnsan, sustuklarından bir kitap yapar,
ve kapağını sonsuza kadar kapatır.
İşte o zaman sahte dostlar gerçekten yok olurlar.
Dostlar biriktirin, evet…
Ama yüreğiyle gelenleri.
Gözyaşınızı sildiğinde elleri titreyenleri.
Bir gün bile sizi iki yüzlü sevmeyenleri.
Her daim sırt sırta duranları.
Yanınızda yokken bile, arkanızda yıkılmadan duranları.
Ve hayatınıza tutunmayan,
ama sizden tutunacak bir dal isteyenlere…
Bir daha dönüp bakmayın.
Çünkü siz orman olsanız,
onlar yine çalı olur.
Ve unutmayın:
Dostluk bir aynadır.
Size baktığında kendini görebilen insanları sevin.
Diğerlerini silin.
Kırmadan değil…
Kırıldığınız yerden silin.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.