Ey Dünya, Sen Çok Zalimsin
Ey Dünya, Sen Çok Zalimsin
Yazarımız Mevlüt Bayraktar yazdı
Ey dünya,
geldik, gördük, tükendik.
Yüz yıl yaşasak ne yazar,
iki yüz yıl da geçse ne çıkar?
Çünkü sonunda çekip gideceğiz.
Ve biliyoruz,
senin toprağın serin,
senin göğün kurnaz.
Biz bu hayata misafiriz dedik…
Ama sen hep ev sahibi gibi davranmayı sürdürdün.
Hevesler bitti.
İnsan bir sabah uyanıyor,
ve fark ediyor:
Hiçbir şeyi istemediğini.
Ne bir ev,
ne bir makam,
ne de bir bahar.
Yaş kırkı geçti mi,
hayat yavaşlıyor değil…
İnsanın içi susuyor.
Konuşmaktan değil,
beklemekten yoruluyor.
“Yarın olur” diyorsun ya,
aslında o yarın,
hiç gelmeyecek bir boşluk artık.
Eski mutluluklar nerede?
O çocukluk gülüşleri,
kapının önünde oynayan akşamlar,
bir babanın eli,
bir annenin duası…
Hepsi bir şehrin arka sokağında unutuldu.
Hepsi gitti.
Artık ne anne var,
ne baba.
Ne dost,
ne akraba.
Sadece hesap var.
Para, pul, mal, mülk.
Bir kahkahada bile menfaat aranıyor artık.
Göz göze gelmek bile
borç gibi algılanıyor.
Ey hayat,
ben senden bir şey istemiyorum artık.
Ne bir neşe,
ne bir tebessüm.
Al hepsini, geri ver bana çocukluğumu.
Ama veremezsin.
Çünkü sen çok zalimsin.
Ey dünya…
Bizi sırtında taşıdığını sandın,
oysa biz seni umutlarımızla taşıdık.
Kırıldık.
Aldatıldık.
Göz göre göre kaybettik en çok sevdiklerimizi.
Sen yaşanacak bir yer değilsin artık.
Topraklar soğudu,
gökyüzü yüzünü çevirdi,
insan insanı tanımıyor.
Ne selam var,
ne dua.
Ne dua var,
ne dua edecek yürek.
Ey dünya,
ben sana artık gülmüyorum.
Ve ne olur,
sen de bana gülme.
Çünkü her tebessümünde
bir mezar kazıyor kalbime zaman.
Ve ben artık anladım:
Ey dünya, sen çok zalimsin.
Ve bu şiiri
bir dua değil,
bir veda gibi yazıyorum.
Mevlüt Bayraktar / Siverek
25.06.2025
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.