İmar Planı, Bir Şehrin Karekteridir

İmar Planı, Bir Şehrin Karakteridir Bir kentin kimliğini en açık biçimde ortaya koyan unsurların başında imar planı gelir. İmar sadece yapılaşmanın değil, aynı zamanda yaşam kalitesinin de temelidir. Ne yazık ki birçok şehirde olduğu gibi Siverek'te de bu temel, sağlam bir şekilde inşa edilmemiştir. Siverek’in imar uygulamaları yıllardır bütüncül bir yaklaşımdan uzak bir şekilde, parça parça ilerlemektedir. 18. madde ile bir bütünlük sağlanması gerekirken, bunun yerine 15. ve 16. madde uygulamaları tercih edilmiştir. Sonuç: yolların açılmasını engelleyen arsalar, önümüzü kesen beton bloklar ve işlevsiz parseller. Bu durum, imar planının sadece kâğıt üzerinde kaldığını, sahaya yansımadığını net bir şekilde gösteriyor. Daha da vahimi, plansız uygulamalar sonucunda oluşan tamamlayıcı parseller, birer çözüm unsuru olmak yerine adeta imarın içine yerleştirilmiş birer sorun haline gelmiştir. Bugünkü haliyle Siverek’in mevcut imar planı, ne bugünün ihtiyaçlarına yanıt verebilmekte ne de geleceğe dair bir vizyon taşımaktadır. İmar planı sadece çizgilerden ibaret olmamalıdır. Zeminde altyapısıyla birlikte uygulanabilir bir model olmalıdır. Elektrik, su, kanalizasyon, yağmur suyu drenajı gibi tüm altyapı sistemleri bu planla eş zamanlı düşünülmelidir. Aksi takdirde geçmişin hatalarını ufak rötuşlarla makyajlamak zorunda kalırız. Pandemiyle birlikte insanlar daha fazla bahçeli ev talep ediyor. Bu toplumsal dönüşüm göz ardı edilmeden yeni bir yerleşim bölgesi planlanmalı. Ancak bu alanlar, yüksek katlı yapılaşmanın tehdidinden uzak tutulmalı. İnsanlar ancak yüz yıl boyunca değişmeyecek bir planlama anlayışıyla evlerine güvenle yatırım yapar. Unutulmamalı ki bir şehir, imarı kadar yaşanabilir olur. Ve imar, sadece teknik değil aynı zamanda toplumsal bir meseledir.