Siverek’te “Datlııı” Sesleriyle Başlayan Sabahlar

Siverek’in kadim çarşılarında yankılanan “Datlııı” sesleri, hemşehrimiz Muhittin Pastacı’nın çocukluk anılarını yeniden canlandırdı. Pastacı, Camiikebir çevresinde geçen o canlı ve çok kültürlü günleri özlemle anlatıyor.

“Datlııı! Taze bal gibi tatlı, yiyen şişman yemeyen pişman!” nidalarıyla başlayan sabahlarda, çocuklar aile bütçesine destek olmak için tepsilerine tatlı dizip sokaklara koşardı. Tatlıcıların pay olarak verdiklerini ya yer ya da biraz daha kazanç için satarak paraya çevirirlerdi.

Pastacı, “Siverek’ten başka hiçbir yerde sabahın köründe ‘datlııı’ sesi duymazsınız,” diyor. Tatlı telaşı saat dokuz olmadan biter, çocuklar kazançlarının sevinciyle evlerine dönerdi.

Camiikebir’in çarşısı ise sadece tatlıcılarla değil, sabahın ilk ışıklarıyla dolup taşan bir yaşam sahnesiydi. Köylüler eşeklerini bağlar, Kebapçı Sefo’da yemek yer, Kahveci Cımo’da çaylarını içerdi. Eski Meydan’da “kaçak caket” ve “Kent, Palman, Astor” diye bağıran satıcıların sesleri yükselir, öğleye doğru damlardan “Yoğurt alan, paranan, bulğurnan!” sesleri duyulurdu.